6,5 milyon enerji çalışanı işsiz kalabilir
Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Birol, "Son 6 ayda küresel enerji sektöründe 3 milyonu aşkın insan işini kaybetti. Önümüzdeki 6 ay içinde ise 3,5 milyon insanın daha işini kaybetme riski var" dedi.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, yeni tip koronavirüsün (COVID-19) son 6 ayda küresel enerji sektöründe 3 milyonu aşkın insanın işini kaybetmesine neden olduğunu belirterek, "Önümüzdeki 6 ay içinde ise 3,5 milyon insanın daha işini kaybetme riski var. Gelecek aylarda en fazla duyacağımız kelime 'işsizlik' ve maalesef enerji sektörü de bu noktada en fazla darbeyi alan sektörlerden birisi olacak." dedi.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezinin (IICEC) düzenlediği "Sürdürülebilir Enerji ve Yeni Gerçeklik" başlıklı webinarda konuşan Birol, COVID-19'un dünya enerji talebinde çok büyük bir düşüşe sebep olacağını söyledi.
Bu yıl dünya enerji talebinin, 2009'daki ekonomik krize oranla 7 kat daha hızlı düşeceğini dile getiren Birol, "Yani 2009 ekonomik krizine göre 7 misli daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Bu süreçte en büyük darbeyi petrolün aldığını gördük. Özellikle 'Kara Nisan' olarak adlandırdığımız nisan ayında talepte büyük bir düşüş oldu fakat şimdi yavaş da olsa petrolde bir toparlanma söz konusu. Şu an için sadece havacılık sektöründe petrol talebi artmadı ama hava yolu ulaşımı da dünya petrol tüketiminin yüzde 7'sini oluşturuyor. Petrol üreticisi ülkelerin politikalarında değişiklik olmazsa, fiyatlarda toparlanmanın devam edebileceğini söyleyebiliriz." diye konuştu.
Birol, bu dönemde yenilenebilir enerji sektörünün büyüme gösteren tek alan olarak öne çıktığını vurguladı.
COVID-19 nedeniyle azalan enerji talebi sonrasında karbondioksit emisyonlarında büyük bir düşüş olduğunu aktaran Birol, "Bu düşüş karbondioksit emisyonlarında son 10 yıldaki artışı bir kalemde silecek ama bu bir müjde değil. Bu düşüşün nedeni doğru çevre politikaları değil, ekonomilerin çökmesi ve yüz binlerce insanın hayatını kaybetmiş olması." dedi.
"İki küresel belirsizlik söz konusu"
Birol, dünyadaki enerji yatırımlarının da bu yıl 2019'a göre 400 milyar dolar azalacağını anımsatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Küresel anlamda enerji sektöründe çok ciddi bir işten çıkarma dalgası söz konusu. Son 6 ayda küresel enerji sektöründe 3 milyonu aşkın insan işini kaybetti. Önümüzdeki 6 ay içinde ise 3,5 milyon insanın daha işini kaybetme riski var. Gelecek aylarda en fazla duyacağımız kelime 'işsizlik' ve maalesef enerji sektörü de bu noktada en fazla darbeyi alan sektörlerden birisi olacak. Diğer yandan, önümüzdeki 6 aya baktığımızda iki küresel belirsizlik var. İlki, COVID-19 salgınında ikinci dalga olma ihtimali, ikincisi ise dünya ekonomisinin nasıl bir toparlanma göstereceği. Küresel bir gelişme olmasa da Amerika Birleşik Devletleri'nde kasımda yapılacak seçimler de dünya ekonomisine ve politikasına ciddi anlamda etki yapacak."
Enerji sektöründe konsolidasyon beklentisinin de arttığını söyleyen Birol, finansman yapıları güçlü şirketlerin COVID-19 nedeniyle zorda kalan enerji şirketlerini yutabileceğini, özellikle Asya ve Orta Doğu'daki ulusal şirketlerin finansal olarak güçlü konumda bulunduğunu belirtti.
Birol, bu dönemde hükümetlerin ekonomilerini yeniden canlandırmak için kurtarma paketleri hazırladığına da dikkati çekerek, "Ekonomik kurtarma paketlerinin güncel büyüklüğü 9 trilyon dolar seviyesinde ve yıl sonuna kadar bu rakamın 20 trilyon dolara ulaşacağını düşünüyoruz. Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji yatırımları ve elektrik şebekelerinin modernizasyonu, bu kurtarmak paketlerinde desteklenmesi gereken ve istihdam oluşturacak kritik alanlar olarak öne çıkıyor." şeklinde konuştu.
Talepte toparlanma başladı
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Enerji Çalışma Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler de COVID-19 salgını döneminde Türk enerji sektörünün arz güvenliğindeki etkinliğini kanıtladığını ve kesintisiz enerji sağlamayı sürdürdüğünü söyledi.
Bu dönemde kamunun tercihi, sağlık sistemini güçlü tutmaya çalışırken ekonomik hayatı da olabildiğince devam ettirmek üzerine olduğunu aktaran Zaimler, enerji sektöründe istihdam kaybının olmadığını kaydetti.
Zaimler, salgın döneminde enerji talebinde daralma yaşandığını fakat toparlanmanın başladığını ifade ederek, "COVID-19 salgınıyla iklim ve dijitalleşme konuları sektörün genelinde daha üst sıralarda konuşulmaya başlandı. Enerji verimliliği burada en önemli büyüme alanı olarak ortaya çıkıyor. Enerji altyapısının sağlandığı bir yenilenebilir enerji yine olmazsa olmazlarımız. Bu süreçte öngörülebilirlik ve sürdürülebilirliğin önemini de bir kez daha gördük." diye konuştu.
"Sürdürülebilirlik sektörün ana gündemi"
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı da, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye enerji sektörünün, arz güvenliği, arz kalitesi ve müşteri memnuniyeti açısından başarılı bir performans sergilediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Hizmetlerin ve operasyonların güçlü şekilde sürdürülmesini sağladık. Bu da göstermektedir ki bu sektörde başarıyla yürüyoruz, ilerliyoruz. Ayrıca bu dönemde bize bir kez daha gösterdi ki sürdürülebilirlik sektörümüzün ana gündem maddesi olmaya devam edecektir. Finansal sürdürülebilirliğin güçlendirilmesi, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik odağının artırılması, daha verimli, rekabetçi ve teknoloji odaklı bir enerji geleceği için atacağımız adımlar da bize yol göstermeye devam etmelidir, buna özen göstermeliyiz. Diğer taraftan da enerji ekosisteminin paydaşları olarak, önümüzdeki dönemlerde kamu, özel sektör ve üniversite iş birliklerimizi daha da güçlendirmeliyiz.”
Kaynak: Dünya
Yayımlanma Tarihi: 24 Haziran 2020 Çarşamba