Sanayicinin 'Çay Raporu' tartışılıyor
Çay üreticisi, ÇAYSİAD'ın, “Türk çayı pahalı” diyen raporuna tepki gösterdi: Önlemi kaldırıp ithal çay sokmak istiyorlar!
Ercan ÜSLÜ
Çay Sanayicisi İşadamları Derneği'nin (ÇAYSİAD) “Çay Sektöründeki Risk Algıları Raporu”, sektördeki aktörleri karşı karşıya getirdi. Sanayici tarafının hazırladığı raporda, “Daha kaliteli üretim yapmak istiyoruz ancak maliyet yüksek, bu sürdürülebilir değil. Bu fiyatlarla rekabet edemeyiz” şeklindeki görüşler, ithalatta 145 dolarlık koruma önleminin kaldırılması talebi olarak algılandı. Çay üreticileri ve Çaykur rapora tepki gösterdi.
Raporu sert ifadelerle eleştiren Çay Üreticileri Dayanışma Derneği (ÇAYÜDAD) Başkanı Mustafa Mavi, “Bu rapor aldatıcı. Asıl amaç Türkiye’deki çayın pahalı olduğu algısını yaratarak, ithal çayın vergisini düşürmek” diye konuştu.
Sektörde üreticiyi, sanayiciyi karşı karşıya getiren ÇAYSİAD raporunda özetle, dünyada çay üretiminin arttığı, gelecekte fiyatların 2.5 dolar seviyelerine oturabileceği, aynı süreçte 145 dolar gümrükle korunan Türkiye’de fiyatın 7 dolar seviyelerine çıkabileceği, dolayısıyla Türkiye’nin dünya piyasalarında rekabet edemeyeceği gibi iç piyasasını ithal çaya kaptırma riski olduğu belirtiliyor. Risk raporunda ana başlıklarla şu görüşler dile getiriliyor:
■ Çay sektörü kontrolsüz büyüdü. Dünyada gelecekteki öncelikli risk üretim/ tüketim dengesizliği, Türk çayında ise aşırı yükselen maliyetler oluşturuyor.
■ Türkiye’de 3.47 dolar olan çay fiyatı dünyada 2.40 dolar. Global çay fiyatları, üretim artışlarıyla 2-2.5 dolarda seyredebilecek.
■ Türkiye’de 1 milyon insanın direkt olarak etkilendiği çay sektöründe maliyetteki kontrolsüz artışlar, 2030’da, kuru çay maliyetini 7 doların üzerine çıkaracak. Bu yüksek fiyat farkını yüksek gümrükle kapatmak kolay olmaz. Tüketici de bu fiyattan çay tüketmeye razı olmayabilir.
■ Tablo, çay piyasasının uluslararası şirketleri tarafından ne kadar verimli ve özlem duyulan bir piyasa olarak görülebileceğine de işaret ediyor.
■ İştah kabartan bu piyasada, gümrük koruması olmasa, çay sektörünün rekabet gücü de olmayacak.
■ Yüksek fiyatları, global aktörleri piyasamızda etkin olabilmeleri yönünde cesaretlendirebilir. Gümrük vergilerinin düşürmesi yönünde zorlama gelebilir. Kaçak çay girişi artabilir.
■ Çayda rekabet gücü için yüksek gümrükten ziyade, düşük maliyetlere ve kaliteye ihtiyaç var.
"Maliyet yüksek, sanayici için sürdürülebilir deği"
ÇAYSİAD Genel Sekreteri Mustafa Yılmaz Kar, şöyle konuştu:
“Yıllık 800 milyon dolar ciroya sahip Türk çay piyasası uluslararası şirketlerinin iştahını kabartıyor. Çay sanayicisi daha kaliteli üretmek istiyor ancak hammadde fiyatları ve düşük randıman sebebiyle maliyetler çok yüksek. Durum sürdürülebilir değil. Yüksek gümrükle korunmazsa dünya çay sektörü ile rekabet edilemez. Uluslararası şirketler stokları için yeni piyasalar arıyor. Türkiye maliyetleri düşürmek için atılım yapmalı. Yüksek fiyatlar tüketimi mutlaka azaltacak.
Maliyet artışına tahammülü olmayan çay sektörümüzü sanayici ve müstahsiller olarak maliyetini kabul ederek, devletimizin sahiplendiği kadar sahiplenmeliyiz. Yakın gelecekte dünyadaki çay üreten en önemli kavşaklardan biri Afrika olabilir. Afrika’daki ucuz maliyet, insan gücü, iklim büyük bir potansiyele işaret ediyor. Böylesine düşük maliyetli bir piyasa yüksek fiyattan çay satan ülkeleri ciddi zorlayacak.”
"Rapor aldatıcı, ithal çay sokmak istiyorlar"
Çay Üreticileri Dayanışma Derneği (ÇAYÜDAD) Başkanı Mustafa Mavi, ÇAYSİAD’ın kamuoyuna sunduğu raporun aldatıcı olduğunu iddia etti.
Raporun asıl amacının Türkiye’ye ithal çay sokmak olduğunu savunan Mavi, “Bugün Türkiye’de ithal çaya yüzde 145 oranında vergi var. Buradaki asıl amaç Türkiye’deki çayın pahalı olduğu algısını yaratarak, ithal çayın vergisini düşürerek ülkemize sokmak. Burada ne üretici ne de tüketici kollanmıyor. Türk çayı bitirilmek istendiği gibi ‘nasıl daha fazla kâr ederim’ mantığı yürütülüyor. Türkiye’de bir aile ayda ortalama 2 kilogram çay tüketiyor. Bu da 50 liraya tekabül eder. Türkiye’de bir aile günde 1.75 liralık çay tüketiyor. Zaten ihracatı çok az ve spesifik olan Türk çayı iç pazarda oldukça ucuz satılıyor. Diğer taraftan, Türkiye’de paketlenen kuruçay markalarının yüzde 80’i kaçak yollarla üretiliyor. 3. dünya ülkelerinde çay maliyetinin düşük olması normal. Ucuz insan çalıştırabiliyorsunuz. Bugün Rize’de bir kişi günlük 130 lira yevmiye ile çalışıyor. Buna rağmen bir ailenin günlük çay tüketim maliyeti 1.75 lira” dedi.
"İthal çayın ülkemize sokulması bizi baltalar"
Türkiye’deki çay pazarının yüzde 60’ına hakim olan Çaykur, ithal çay vergisinin daha da artırılmasını talep etti.
Türkiye’de tüketicinin çayın kalitesinden önce fiyatına baktığını belirten Çaykur Üretim Planlama Müdürü Hilmi Kocabey, “Ucuza mal edilen ithal çayın vergisinin düşürülerek ülkemize sokulması bizi baltalar. Dolar bazında baktığımızda aslında Türk çayı pahalı değil. Ancak birçok etkenden dolayı dünya çay fiyatı ortalaması bize göre ucuz. Bugün yüzde 145 vergi uygulanan ithal çayın vergisinin daha da artırılması gerekmektedir diye düşünüyorum. Türkiye’de yılda 110 bin ton çay tüketiliyor. Ortalama 5 bin ton çay ihraç ediliyor. Bugün özel sektörde çay stoku yok. Sadece bizde bir miktar var. 2018 itibariyle kimyasal gübre kullanmayıp organik üretime geçeceğiz. Stoklarımızı da çoktan eritmiş olacağız” dedi.
Çayda küresel tablo
■ Türkiye çay üretim maliyeti 3.47 dolar. Bu rakam dünyada ortalama 2.40 dolar seviyelerinde.
■ Dünyada 1995’te 2.5 milyon ton, 2016’da 5 milyon 563 bin ton çay üretimi oldu. 2030’da 7 milyon 765 bin tona çıkacağı öngörülüyor.
■ Her yıl %5 büyüyen sektörün 2020’de 30 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor.
■ Üretim - tüketim makası açılıyor. Dünyada 2016 üretimi 5 milyon 563 tonken tüketim 5 milyon 114 ton oldu. 2030’da üretim 7 milyon 765 tona çıkacak, tüketim 6.4 milyon tonda kalacak.
■ Türkiye’de sektör yıllık 800 milyon dolar büyüklüğe sahip.
■ 45 ülkede üretim var. Çin, 943 bin hektarla birinci sırada. Türkiye, 77 bin hektarla Hindistan, Sri Lanka, Kenya ve Endonezya’nın ardından 6’ncı sırada.
■ Dünya kuru çay üretiminde Hindistan 845 bin tonluk üretimle 1’inci sırada. Çin, 820 bin tonla ikinci sırada. Türkiye, Sri Lanka ve Kenya’dan sonra 200 bin tonu aşkın üretimiyle 5’inci sırada.
Kaynak: Dünya
Yayımlanma Tarihi: 13 Ekim 2017 Cuma