Genel Başkanımız Mehmet Şahin Dünya Gıda Gününü Kutladı
Genel Başkanımız Mehmet Şahin, Dünya Gıda Günü kapsamında yayınlamış olduğu mesajda dünyadaki açlık ve gıda güvenliği konularına vurgu yaptı. Mehmet Şahin, şunları kaydetti:
“Değerli Emekçi Kardeşlerim,
Bildiğiniz üzere her yıl 16 Kasım tarihi Dünya Gıda Günü olarak kutlanmaktadır. 1945'te kurulan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) doğum günü de sayılan gün kapsamında, dünya genelinde açlık ve yoksulluk temaları için farkındalık yaratmak, herkesin gıda güvenliğine ve besleyici gıdalara ulaşmasına katkı sunmak amacıyla yıl boyunca FAO üyesi ülkelerde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
Buradaki maksat dünyadaki gıda kalitesinde ve tüketiminde eşitliğin ve adaletin sağlanmasıdır. Ne var ki, çevremize baktığımızda durumun hiç de istenilen noktada olmadığını görüyoruz. Her zamanki gibi küresel neo-liberal sistem, sanayileşmiş batı ülkelerinde güvenli ve kaliteli gıdaya kolaylıkla ulaşabilen bir kesim yaratırken dünyanın geneli bu tanımlamaya uymuyor. Günümüzde küresel çapta 815 milyon insanın açlık çektiği tahmin ediliyor. Bu sayı 2015 yılında 777 milyondu, yani gelinen noktada giderek artan bir açlıkla karşı karşıyayız.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre 41 milyon çocuk aşırı kilolar ile mücadele ederken, beş yaş altı 155 milyon çocuk yetersiz beslenme nedeniyle yaşlarına uygun gelişemiyor. Tahmin edebileceğiniz gibi aşırı kilolu çocukların çoğunluğu batı ülkelerindeyken, yetersiz beslenenler ise ağırlıklı olarak doğu ilkelerinde bulunuyor. Dolayısıyla, ne yazık ki, gıda güvenliği ve adil paylaşım konusunda insanoğlu olarak hiçte iyi bir noktada olduğumuz söylenemez.
Öte yandan geçen Ağustos ayından bu yana ülkemizde yaşanan enflasyon ve döviz kuru oranlarındaki artış hepinizin malumudur. Basında da yer aldığı üzere, toptan ve perakende gıda fiyatlarının enflasyon oranı üzerinde yükseltici bir etkisinin olduğu bilinmekte.
Ülkemizde çiftçimizin elde ettiği gelir halen çok düşük oranda seyretmektedir. Aynı durum küçük ve orta ölçekli üreticiler için de geçerlidir. Ayrıca bu kişilerin girdi maliyetlerinin artmasına en büyük etkide bulunan faktör enerji maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Dolayısıyla ülkemizde yaşanan enflasyonun, ekonomi bilimindeki ifadesiyle bir talep enflasyonu değil, bir maliyet enflasyonu olduğunu görüyoruz.
Bu durumda hemen her zaman olduğu gibi işin yükünün, aslında hiçbir suçu olmamasına karşın çalışan kesimin omuzlarına kalacağından endişe ediyoruz. Şu anda gıda sektöründe çalışan emekçi kardeşlerimizin önünde bulunan en büyük risk, üreticilerin daralan talep nedeniyle azalan kar oranlarını yükseltmek için çalışanların gelirlerinden kısma eğilimidir. İşte bizler de Öz Gıda İş sendikası mensupları olarak bu konuda dikkatli olmalıyız. İşveren ile olan sosyal diyaloğumuz kapsamında bu konuyu çok iyi açıklamalı ve yapıcı öneriler getirmeliyiz. Yaşanan sıkıntıları birlikte aşmamız gerektiğini vurgulamalıyız.
Hepinize tüm insanlığın kaliteli gıdaya adil biçimde ulaşabildiği, müreffeh bir dünya diliyorum.”
Basın Bürosu
Yayımlanma Tarihi: 15 Ekim 2018 Pazartesi